i will - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

i will



"i will" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 181 sonuç

İngilizce Türkçe
Colloquial
I will have you know expr. bilmiyorsan öğren
I will have you know expr. şunu bil ki
I will have you know expr. bilmen lazım ki
I will have you know expr. söylemeliyim ki
I will have you know expr. bil ki
iitywybad (If I tell you, will you buy another drink?) expr. istesem bana bir içki daha alır mısın/ısmarlar mısın?
I will see to it! expr. ilgileneceğim!
I will see to it! expr. bakacağım!
I will see to it! expr. ilgileneceğim!
I will see to it! expr. bakacağım!
Idioms
I will never live it down (humorous) expr. bu utançla yaşayamam
Speaking
I will call you i. ararım seni
I will be glad ünl. memnun olurum
I will be there ünl. orada olacağım
I will phone expr. ararım seni
I will make him pay for it! expr. alacağı olsun!
I hope you will understand expr. anlayışla karşılayacağınızı umuyorum
I will never do anything to hurt you expr. asla seni incitecek bir şey yapmayacağım
I will not make the same mistakes expr. aynı hataları yapmayacağım
I will never do that expr. bunu asla yapmayacağım
I don't think it will be worth it expr. buna değeceğini sanmam
I will never forget your kindness expr. bu iyiliğini asla unutmayacağım
I will never raise kids in this city expr. bu şehirde asla çocuk büyütmeyeceğim
I will love you till death do us part expr. bizi ölüm ayırana dek seni seveceğim
I believe I will achieve expr. başaracağıma inanıyorum
I will wait up expr. bekleyeceğim
I will help you expr. ben sana yardım ederim
I will never forget your kindness expr. bu iyiliğini hiç unutmayacağım
I will never do it expr. bunu asla yapmayacağım
I will attend the meeting expr. ben toplantıya katılacağım
I will find a way to do it expr. bunu yapmanın bir yolunu bulacağım
I will never forget your kindness expr. bu iyiliğini unutmayacağım
I will be the bigger person expr. büyüklük bende kalsın
I hope you will understand me expr. beni anlayışla karşılayacağını umarım
I need a friend who will support me expr. beni destekleyecek bir arkadaşa ihtiyacım var
I will be here expr. ben burada olacağım
call me, I will help you expr. beni arayın yardımcı olurum
I will call you later expr. ben seni sonra ararım
I know you will understand me expr. beni anlayacağını biliyorum
I will not go through this with you again expr. bu konuyu tekrar açmayacağım
I hope you will understand me expr. beni anlayışla karşılayacağınızı umarım
I will deal with this expr. bununla ilgileneceğim
I will go tomorrow expr. ben yarın gideceğim
I believe I will succeed expr. başaracağıma inanıyorum
I will make him pay for it! expr. bunun bedelini ödeyecek!
I will handle it expr. ben hallederim
I will be there in a little bit expr. birazdan oradayım
I will not go through this with you again expr. bu konuşmayı tekrar etmeyeceğim
I will take care of it expr. ben hallederim
I will knock the daylights out of you expr. canına okuyacağım
I will be so glad expr. çok sevinirim
I will be working expr. çalışıyor olacağım
I will be waiting for your reply expr. cevabınızı bekliyorum
I will be a doctor expr. doktor olacağım
I will be so pleased expr. çok mutlu olurum
I will be so pleased expr. çok sevinirim
I will be so glad expr. çok mutlu olurum
I will think about it expr. düşüneceğim
I will try my hardest expr. elimden geleni yapacağım
I will be glad if you come expr. gelirseniz sevinirim
I will be glad if you come expr. gelirseniz memnun olacağım
I am sure she will forgive you expr. eminim ki seni affedecektir
I will do my utmost expr. elimden gelen çabayı göstereceğim
I will be glad if you come expr. gelirseniz beklerim
I will try my hardest expr. elimden gelen çabayı göstereceğim
I will do my utmost expr. elimden geleni yapacağım
I will miss everyone expr. herkesi özleyeceğim
I am sure you will expr. eminim yaparsın
I will do my best expr. elimden gelenin en iyisini yapacağım
I will try my hardest expr. elimden gelenin en iyisini yapacağım
I will miss you all expr. hepinizi özleyeceğim
I will do my utmost expr. elimden gelenin en iyisini yapacağım
i will be glad if you come expr. gelirseniz memnun olurum
I will be right back expr. hemen döneceğim
I will try to come expr. gelmeye çalışacağım
I will do whatever I can expr. elimden geleni yaparım
I will wake up early expr. erken kalkacağım
I will go expr. gideceğim
I will do whatever it takes expr. elimden geleni yaparım
I will go to the hospital expr. hastaneye gideceğim
I will get a real job expr. gerçek bir iş bulacağım
I will do my best expr. elimden geleni yaparım
i will be glad if you come expr. gelirsen memnun olurum
I will be glad if you come expr. gelirsen sevinirim
I am sure she will forgive you expr. eminim ki seni bağışlayacaktır
I will not labor the point expr. işin ayrıntılarına girmeyeceğim
I will avenge you expr. intikamını alacağım
how will I tell that he/she passed away expr. nasıl söylerim öldüğünü
how will I tell that he/she died expr. öldüğünü nasıl söylerim
I will not forgive myself expr. kendimi affetmeyeceğim
there are so many things i will miss expr. özleyeceğim çok fazla şey var
where will I stay? expr. nerede kalacağım?
I will let you know as soon as I find out expr. öğrenir öğrenmez seni bilgilendireceğim
I will go by bus expr. otobüs ile gideceğim
I will let you know as soon as I figure out expr. öğrenir öğrenmez seni bilgilendireceğim
I will let you know as soon as I find out expr. öğrenir öğrenmez sizi bilgilendireceğim
I will let you know as soon as I find it out expr. öğrenir öğrenmez sizi bilgilendireceğim
I will go there some time expr. oraya münasip bir zamanda giderim
what will I get in return? expr. karşılığından ne alacağım?
how will I tell that he/she died expr. nasıl söylerim öldüğünü
where will I find you? expr. nerede olacaksın?
I will pray for them expr. onlar için de dua edeceğim
I will appreciate it expr. memnun olurum
I will do it however it is you want it done expr. nasıl yapılmasını istiyorsan öyle yaparım
how will I tell that he/she passed away expr. öldüğünü nasıl söylerim
I will make him pay for it! expr. ona bunu ödeteceğim!
I gave her something that will help her sleep expr. ona uyumasına yardımcı olacak bir şey verdim
I will let you know as soon as I find it out expr. öğrenir öğrenmez seni bilgilendireceğim
I will let you know as soon as I figure out expr. öğrenir öğrenmez sizi bilgilendireceğim
I will give you two days to get your head straight expr. kafanı toplaman için 2 gün veriyorum sana
I will make him proud expr. onu gurulandıracağım
I will make him pay for it! expr. ona gününü göstereceğim!
I will be honest with you expr. size dürüst olacağım
how will I know you? expr. sizi nasıl tanıyacağım?
I will never forget you expr. sizi hiç unutmayacağım
I will never forget you expr. seni hiç unutmayacağım
since you asked I will tell you expr. sorduğun için sana söyleyeceğim
since you asked I will tell you expr. sorduğun için sana anlatacağım
I will never leave you expr. seni hiçbir zaman terk etmeyeceğim
I will ship your order today expr. siparişinizi bugün yollayacağım
how will I recognize you? expr. sizi nasıl tanıyacağım?
I will never leave you expr. seni asla terk etmeyeceğim
I will call you expr. seni çağıracağım
I will not disappoint you expr. sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım
where will I find you? expr. seni nerede bulurum?
I will not give you money expr. sana para vermeyeceğim
I will never leave you expr. seni hiçbir zaman bırakmayacağım
I will miss you expr. seni özleyeceğim
I will miss you so much expr. seni çok özleyeceğim
I will plan expr. planlarım
I will never forget you expr. sizi asla unutmayacağım
will I see you again? expr. seni tekrar görecek miyim?
I will assist you under two conditions expr. sana iki şartla yardım ederim
I will give you a raise expr. sana zam yapacağım
I will miss you very much expr. seni çok özleyeceğim
I will never leave you expr. seni asla bırakmayacağım
I will not forget you expr. seni unutmayacağım
nothing I say will matter expr. söyleyeceklerim bir şey değiştirmez
I will help you under two conditions expr. sana iki şartla yardım ederim
I will call you the day after tomorrow expr. seni yarından sonraki gün arayacağım
I will call you expr. seni arayacağım
I will help you expr. sana yardım edeceğim
I will ship your order today expr. siparişinizi bugün yolluyorum
I will ship your order today expr. siparişinizi bugün göndereceğim
I will never forget you expr. seni asla unutmayacağım
I will be glad if you answer my question expr. sorumu cevaplarsanız sevinirim
I will be glad to help you expr. sana yardımcı olmaktan memnun olacağım
I will ship your order today expr. siparişinizi bugün gönderiyorum
I will always love you expr. seni daima seveceğim
I will be honest with you expr. sana dürüst olacağım
I will find you expr. seni bulacağım
I will call you again soon expr. sizi sonra tekrar arayacağım
I will call you later expr. seni sonra ararım
I will always love you my darling expr. seni daima seveceğim sevgilim
how will I recognize you? expr. seni nasıl tanıyacağım?
I will tell you later expr. sana daha sonra anlatırım
I will never forget you expr. sizi asla unutmayacağım
I will give you a call expr. seni arayacağım
how will I know you? expr. seni nasıl tanıyacağım?
I will inform you of the outcome expr. sonuç ile (netice ile) ilgili sizleri bilgilendireceğim
I will let you know expr. sana haber vereceğim
of course I will expr. tabii ki yaparım
I hope you will understand expr. umarım anlarsın
I hope you will be always happy expr. umarım daima mutlu olursun
I hope you will understand expr. umarın anlayışla karşılarsın
I hope you will like it expr. umarım beğenirsiniz
I hope you will like it expr. umarım beğenirsin
I will be in the office tomorrow expr. yarın ofiste olacağım
I will be in the office tomorrow expr. yarın ofisteyim
I will do everything in my power expr. (yetkimin elverdiği ölçüde) elimden gelen ne varsa yaparım
I will figure that out expr. (bunu) ben hallederim
I hope you will accept expr. umarım kabul edersin
I will do it later expr. (bunu) sonra yaparım
I hope you will come to Turkey expr. umarım türkiye'ye gelirsin
I will die alone expr. yalnız öleceğim
I swear to god I will kill you expr. yemin ederim ki öldürürüm seni
I'll be damned if I will expr. adam değilim
I will tell you what I do on a weekday expr. size hafta içi bir günde neler yaptığımı anlatacağım
Computer
i will create the page fields expr. sayfa alanlarını kendim yaratacağım
Slang
hell will freeze over before i apologize expr. özür dileyecek değilim
Modern Slang
alpha cure mom (I will fuck your mom) expr. ananı sikeyim